Her Çocuk Özeldir

Hint sineması, son dönemde inanılmaz filmler üretmeye devam ediyor. Hollywood kavramını yıkıp Bollywood efsanesini yaratmaya çalışıyorlar. Neredeyse bunu başarmak üzereler. Film kültürüne güvendiğim bir dostumdan aldığım tavsiyeler üzerine Hint sinemasının bazı seçkin örneklerini edindim. İzlemeden önce fikir sahibi bile olmadığım bu filmlerden birini sizlere özellikle tavsiye etmek istiyorum. Bu film Hindistan'da okullarda öğrencilere ders olarak da gösterilmekte. Filmin ders olarak gösterilmesinin sebebini izlediğinizde çok daha net kavrayacaksınız. Toplumsal projelerde önemli bir misyon üstlenen Aamir Khan'ın bu filmdeki mesajları da oldukça etkileyici. İsterseniz, filmi inceleyelim...

Taare Zameen Par

Güzel Türkçemize 'Her Çocuk Özeldir' diye çevrilen bu filmde, Hindistan'ın dünyaca ünlü ismi Aamir Khan ve Abhishek Bachchan başrolleri paylaşıyor. 2007 yılında vizyona giren bu film, Aamir Khan'ın ilk yönetmenlik deneyimini yaşadığı film olarak da dikkat çekiyor. Film, tembel ve haylaz bir öğrenci olan Ishaan'ın ailesi ve öğretmenleri tarafından başarısız bulunup, özel okuldan alınmasıyla yatılı devlet okuluna gönderilmesi sürecini konu ediniyor. Yatılı okula geçici olarak gönderilen resim öğretmeni Ram Shankar, Ishaan'ın bu durumunu farkedip hastalığının üzerine gider. Ishaan'ı tekrardan hayata kazandırmak için büyük bir fedakarlık örneği sergiler. Bu arada, Ishaan bir disleksi hastasıdır. Ancak bunu yıllarca fark edememiş bir aileye ve eğitimcilere sahiptir. Ta ki, Ram Shankar'la tanışana kadar...

Disleksi öğrenme bozukluğu olarak bilinen bir hastalıktır. Zihnin gelişimini henüz tamamlayamamış olmasından dolayı okuma, yazma ve matematiksel işlemleri kavrama da zorluklar çekilebilir. Kişi, kendisine atılan bir nesneyi tutma da zorluk yaşamaktadır. Bunu, atılan nesneyi fark etme ama tutma refleksinin beyin tarafından hesaplanıp onu el yardımıyla tutmanın gerçekleşemediği bir durum olarak tanımlayabiliriz. Ancak bu hastaların zeka düzeylerinde herhangi bir problem yoktur. Bu hastalığa yakalanan ünlüler de vardır. Aslında bunlar bizim hayatımızı kolaylaştıran kişilerdir. Ampülü bulan Edison, telefonu bulan Graham Bell, görecelik kavramının sahibi Nobel Fizik ödüllü Albert Einstein, Walt Disney, Pasteur, Beethoven, Leonardo da Vinci bunlardan bazılarıdır.

Bizler bu özel çocuklara "ÖZEL" ihtimam göstermezsek toplumun içinde yok olup gidebilirler veya tüm insanlığın işlerini kolaylaştırabilirler. İşte, böylesine önemli bir olguda, farkındalık yaratmayı amaçlayan bu sinema filmi, sanatsal açıdan incelendiği kadar, bu pencereden de irdelenmelidir.