Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, siyasetin spor dünyasına burnunu sokmaması gerektiğini söyledi. Kılıçdaroğlu, "Sporun içine siyaseti bulaştırırsanız, bu doğru olmaz. Futbolu, siyasetin arka bahçesi haline getirirseniz hem spor, hem de siyaset kan kaybeder. Sporu siyasetin dışında tutmalıyız." diye konuştu.
İstanbul'da programına devam eden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, profesyonel ve amatör spor kulüplerinin yöneticileriyle buluştu. Toplantıda konuşan Kılıçdaroğlu, spor dünyasının birçok sorunu olduğunu, bunların çözümü için spor ve siyaset dünyasının ortak akılla hareket ederek üzerlerine düşeni yapmaları gerektiğini söyledi.
'SPORA DESTEK VERİLSEYDİ TERÖR ÖRGÜTÜ BELASIYLA KARŞI KARŞIYA KALMAZDIK'
Spor dünyasına gereken desteğin verilmesi gerektiğini aktaran Kılıçdaroğlu, "Spora gereken desteği verseydik, Türkiye bugün terör örgütü belasıyla karşı karşıya kalmazdı. Gençlerimize tesisler yapıp onları yetiştirseydik, sporda belki marka olurduk. Ancak gençlerimize yeteri kadar sahip çıkamadık. Siyaset kurumu üzerine düşen görevi yerine getirmiyor." diye konuştu.
'TÜRKİYE'DE EĞİTİM SİSTEMİ TAM BİR FELAKET'
Türkiye'de eğitim sisteminin tam bir felaket olduğunu ileri süren Kılıçdaroğlu, anne babaların eğitim sisteminden memnun olmadığını belirterek, iflas eden bir eğitim sistemi olduğunu ileri sürdü.Eğitimin geriye doğru gitmesi halinde, sporun, hukukun, anayasal düzenin de geriye gideceğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Gündemimizde bir referandum var. Anayasa değişikliği oylaması yapacağız. Bu 18 madde ne anlatıyor?Demokrasinin standartlarını mı yükseltiyor? Demokratik parlamenter sistemi güçlendiriyor mu? Spor dünyasının sorunu çözüyormu? İşsizliği çözüyormu? Hayır. O zaman neden vatandaşlarımızın gündemini meşgul ediyor. Hepimizin referandumla ilgilenmesi gerekir. Bu bir siyasi parti seçimi değildir. Neyi seçiyoruz? Demokratik parlamenter sistem mi istiyoruz, otoriter tek adam rejimi mi istiyoruz? Bu iki seçenekten birisinde bulunacağız. Spor, en gelişmiş ülkelerde gelişmiştir. Bu ülkelerde hukukun üstünlüğü ilkesi var. Demokratik standartlarımızı yükselteceksek, sorunlarımıza ortak akıl yöntemiyle çözüm getireceksek parlamenter demokratik sistemden yana tavır almak durumundayız. Dünyanın en az gelişmiş 20 ülkesine bakın, hepsinde başkanlık sistemi olduğunu göreceksiniz. Hepsinde başkan çok zengin, halk ise çok fakir. Dünyanın en gelişmiş 20 ülkesine bakıyoruz, Amerika Birleşik Devletleriş dışında hepsinde parlamenter demokratik sistem var. Tercihimizi buna göre yapacağız. Ya üçüncü ligde yer alacağız ya da birinci ligde yer alacağız. Birinci ligde yer almanın temel kuralı hukukun üstünlüğüne inanmak ve hukuk devleti olmaktır. Üçüncü ligde ise tek adam rejimi vardır. Hakemin taraflı olmasında sorun yaşanırken, şimdi biz en tepedeki kişinin taraflı olmasını istiyoruz. Anayasa değişikliği ile, 80 milyonun tamamını değil, sadece kendisine oy verenleri temsil etsin diye bir kural getiriyoruz. Bu doğru değildir. Cumhurbaşkanlığı hepimizin ortak paydasıdır. Benim de cumhurbaşkanımdır, benim gibi düşünemeyenin de. Yeni anayasa değişikliğinde ne var? 'Aynı zamanda partisinin genel başkanı da olacak' maddesi var. Partisinin genel başkanı olursa benim cumhurbaşkanım olamaz. Ben ayrı partiden, o ayrı partiden. Ben tarafsız olabilir miyim? Binali Bey ya da Devlet Bahçeli tarafsız olabilir mi ? Hayır. Biz zaten tarafsızlık üzerine yemin de etmeyiz, anayasada öyle bir şey yok. Kim yemin eder tarafsızlık üzerine? Cumhurbaşkanı eder. Neden? Çünkü bütün siyasi partilere ve vatandaşlara eşit mesafededir, 80 milyonu temsil eder." diye konuştu.
'REJİM DEĞİŞİKLİĞİNE İHTİYACIMIZ YOK'
Demokratik standartların büyütülmesi gerektiğinin altını çizen Kılıçdaroğlu, demokrasinin her şeyin özü olduğunu vurguladı. Türkiye'nin 141 yıllık parlamento geleneğinin neden terk edildiğini anlamlandıramadığını ifade eden Kılıçdaroğlu, "Başbakanlık neden kalkıyor. Osmanlı'da veziriazam vardı, vezirler vardı. Tarihimize ve geleneklerimize o kadar bağlıysak neden kaldırıyoruz? Birisi çıkıp bunun gerekçelerini anlatmadı. Rejim değişikliğine ihtiyacımız yok. Nedne rejimimizi değiştiriyoruz? Hangi gerekçeyle değiştiriyoruz?" şeklinde konuştu.
'MUSTAFA KEMAL HİÇBİR ZAMAN TEK ADAM OLMADI'
Herkesin ülkeye, bayrağa ve çocuklara karşı sorumlu olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Dünya görüşlerimiz farklı olabilir ancak biz bir arada huzur içinde yaşamak istiyoruz. Her görüş saygı değerdir, demokraside kural budur. Bunu tersine çevirmek istiyorlar. Tersine çevirmemek de elimizde. 'CHP neden Anayasa Mahkemesi'ne gitmedi' diye soruyorlar. Milletin kaderini Anayasa Mahkemesi belirleyemez. Bir milletin kaderini milletin kendisi belirler. O yüzden Mustafa Kemal hiçbir zaman tek adam olmadı. Ona bile meclisi fesih yetkisi verilmedi. Anayasa değişikliği referandumunda mutlaka sandığa gidilmeli. Çünkü bu hepimizin geleceğini belirleyecek olan anayasa değişikliğidir." dedi.
