Nacar, yayınladığı mesajında: "Değerli Gençler,
Madem “dağ başını duman almış!” o halde bu gidişe dur demek şart olmuştur. Öyleyse meşruiyet içinde susmayın, konuşun. Konuşun ve “sesinizi yer, gök, su dinlesin" ifadelerini kullandı.
Millet Partisi Genel Başkanı Cuma Nacar 19 Mayıs mesajında;
"Sevgili Gençler,Aziz Vatandaşlarım ve Büyük Türk Milleti,
Her birinizi şahsım ve Millet Partisi adına sevgi ve saygıyla selamlıyor; 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramınızı kutluyoruz.
19 Mayıs, Büyük Türk Milleti'nin ‘Ya istiklâl ya ölüm’ diyerek işgalci güçlere başkaldırdığı şanlı direnişin ve ‘Millî Mücadele’nin başlangıç günüdür.
İstiklal mücadelemizin en önemli kilometre taşlarından birisi olan bu tarihi günü gururla kutluyoruz…
19 Mayıs Zafer Bayramımızı kutlarken; devletimizin ve milletimizin geleceği olan sevgili gençlerin ciddi bir çıkmaza sürüklendiğini de hatırlatmak ve birlikte çözüm yolunu işaret etmek zorundayız.
Değerli Gençler,
Bu bayramı kutlarken ne yazık ki gençlerimizin içine düşürüldüğü çaresizlik ve çıkmaz nedeniyle de yüreğimiz kan ağlamaktadır. Bir milletin gençliği işsizliğe, çaresizliğe, çıkmaza düşürülmüş ise nasıl gerçek bir bayram kutlayabiliriz?
Üzüntüyle ifade ediyoruz ki bugün ülkemiz ve milletimiz; ekonomik, kültürel, siyasal, sosyal yönlerden çok boyutlu, ıstırap verici sıkıntılarla boğuşmaktadır.
Yine kabul etmek zorundayız ki bu kötü durumun etkisiyle bilhassa siz gençler, bin bir çeşit problemin kıskacında çaresizliğe mahkûm ediliyorsunuz. Gençlik yıllarınızı mutlulukla, sevinçle, umutla yaşama hakkınız elinizden alınıyor.
Gençlerimizi “Bu ülkeye dair en küçük bir umudum kalmadı” deme noktasına getiren yöneticilerimizi şiddetle kınıyoruz.
Sınavdan sınava yarış atı gibi koşturulan genç kardeşlerim, görüyoruz ki eğitim sorunlarınız, barınma sorunlarınız had safhada…
Hayat pahalılığı karşısında yaşadığınız ekonomik sıkıntılar gerçekten can yakıcı.
Biliyoruz ki sizlere, hayalini kurduğunuz, eğitimini aldığınız bölümlerle ilgili işleri yapmanıza fırsat verilmiyor. Emeklerinizin karşılığını alamıyor, mesleğinize atanamıyor, mağdur ediliyorsunuz. Şüphesiz sizler çok daha iyi işlere layıksınız. Ne yazık ki, torpille, adam kayırmayla, partizanlıkla sizlerin mesleklerinizi yapma hakkınız çalınıyor. Yazılı sınavlarda alınan çok yüksek puanlar, mülakat denilen haksız, adaletsiz ve zulüm çarkına dönüşen sistemle yok ediliyor. Emekleriniz, alın teriniz çalınıyor.
Vatan ve millet sevginize rağmen; emeklerinizin çalınması nedeniyle, iş bulma ümidinizi, geleceğinizi, hayallerinizi başka ülkelerde aramaya çabalıyorsunuz. Son yıllarda gençlerimizin çareyi yurt dışındaki iş imkanlarında araması, yöneticilerimizin bir aymazlığıdır. Ve bu millet için bir ihanet mesabesindedir.
Saydığımız bu problemlerinizin yanı sıra daha genel ifade edecek olursak ülkemizdeki demokrasi eksikliğinden, politik zihinsel gerilikten, erdem fakirliğinden, siyasetin kötü işleyişinden, yönetim bozukluğundan, hukuksuzluklardan rahatsızsınız. Türkiye’nin hak ettiği seviyenin çok gerisinde kalışından dolayı dertlisiniz.
Sizin umutlarınızı çalıp, ruhunuzu zıpkın yemiş balık gibi çaresiz bırakanlara karşı duyduğunuz öfkeyi ve isyanınızı anlıyoruz. Demokratik tepki göstermeniz halinde başınıza gelebileceklere karşı çekincelerinize ve korkularınıza katılıyoruz.
Sevgili Gençler, tüm bu feci tabloya rağmen, sizlerin sahip olduğu dinamik pozitif düşüncelerinizle, entelektüel bakış açınızla, Türkiye’yi maddi ve manevi olarak yeniden, baştan imar edecek potansiyele sahip olduğunuza, hatta tüm dünyayı güzelliklerle donatacağınıza inanıyoruz.
Değerli Gençler,
Madem “dağ başını duman almış!” o halde bu gidişe dur demek şart olmuştur. Öyleyse meşruiyet içinde susmayın, konuşun. Konuşun ve “sesinizi yer, gök, su dinlesin!..”
Geliniz birlikte konuşalım, birlikte mücadele verelim. Sizin derdiniz bizim derdimiz! Geliniz yüreğinizdeki yaraları ve ülkemizin hastalıklarını beraber tedavi edelim. Hayata dört elle sarılmanıza mani olan, sizi kandırmaya çalışan politika hokkabazlarına derslerini birlikte verelim, çözümü birlikte üretelim…
Sevgili Gençler, çarenin kendi ellerimizde olduğunu hatırlatıyor ve Millet Partisi olarak sizleri geleceği birlikte inşa etmeye davet ediyoruz.
Millet Partisi, Türk Milleti ve Türk gençliği ile el ele vererek, geçmişte olduğu gibi bugün de, Türkiye'yi açık veya gizli işgal etmiş ve milletin hayat damarlarını bir ahtapot gibi sarmış bütün emperyalist çetelerin, çıkarcıların, satılmışların kökünü kazımaya çağırıyor.
Biz diyoruz ki; 19 Mayıs 1919’da var olan tehlike bugün de vardır ve o zaman Samsun’da ateşlenen ‘Ya istiklal ya ölüm’ seferberliği bugün de bize rehber olacak ve kahraman gençlerimiz bu mücadelenin meşalesini yine yakacaktır!.. Beş bin yıllık şerefli bir tarihi tecrübeye sahip büyük Türk Milleti, Oğuz Kağan’dan, Fatih, Kanuni ve Mustafa Kemal Atatürk’e kadar milletlere adalet, hürriyet ve barış dağıtma tarihi misyonuyla hareket etmiş ve emperyalizme karşı kahramanca savaşmıştır.
İşte bu ruhla, emperyalist işgale karşı direnen Kuvâ-yi Milliye ve Müdâfaa-i Hukuk cemiyetlerinin bir çatı altında toplanması ve topyekün mücadeleye geçilmesinin işaret fişeği olan 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramınızı kutluyoruz
Bu duygu ve düşüncelerle gerçek bayramları el ele, omuz omuza aşkla, sevdayla birlikte inşa etme dileğiyle 19 Mayıs Zafer Bayramınızı tekrar kutluyoruz.
Geçmişten bugüne devlet kurucularımızı, dava insanlarını, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve kahraman silah arkadaşlarını; din, devlet, vatan ve egemen millet uğruna şehit ve gazi olanlarımızı saygıyla ve rahmetle anıyoruz.
Yaşasın Türk Gençliği! Yaşasın Muhteşem Türkiye! Yaşasın büyük Türk Milleti!.." ifadelerini kullandı.