İstanbul’da başlayan sanatsal yolculuğu, resme olan tutkusu ve uzun yıllara dayanan eğitim serüveniyle şekillendi. Üniversite yıllarında resim bölümünü dereceyle tamamlayan Alpago, Moskova Devlet Üniversitesi’nde yüksek lisans yaparken, coronavirüs döneminin yarattığı belirsizlik ortamında dövme sanatının büyüleyici dünyasına adım attı.
Dövme sanatı, kökenleri antik kültürlere kadar uzanan, ciltin bir tuval gibi kullanıldığı kalıcı bir ifade biçimidir. Geleneksel tribal desenlerden, Japon dövme geleneğine; modern illustrative realism ve portre tekniklerine kadar geniş bir yelpazede evrilmiştir. Dövme sanatı; “cilt, ruhun tuvali, mürekkep ise duygu” gibi ifadelerle özet edilebilir. Ünlü dövme sanatçısı Kat Von D’nin de belirttiği gibi,
“DÖVME, HAYATIN KALICI BİR HİKAYESİDİR”
Bu söz, Alpago’nun eserlerinde de yankı buluyor; çünkü her çizgi, her lekesel gölge ve ince texture, sanatçının iç dünyasından süzülen duyguların yansıması.
Alpago, resim sanatında kazandığı ustalığı ve özgün bakış açısını dövme tekniklerine taşıyarak, cilt üzerine işlediği her tasarımı adeta bir tabloya dönüştürüyor. Yüksek lisans döneminde, Moskova Devlet Üniversitesi’nde eğitimine devam ederken, dövme sanatına yönelmesi, onun sanatsal evriminde önemli bir dönüm noktası oldu. İstanbul ve Moskova arasındaki kültürel etkileşimi deneyimleyen sanatçı, bu çeşitliliği Los Angeles’taki yeni yaşamında da harmanlayarak benzersiz eserler ortaya koyuyor.
Dövme sanatıyla ilgili bazı önemli terimler; “skin as canvas”, “ink expression”, “flash art”, “tribal”, “minimalism”, “neo-traditional” ve elbette Alpago’nun uzmanlık alanı olan “illustrative realism” ve “portre dövmeciliği” olarak sıralanabilir. Dövme tarihi, antik uygarlıklardan modern zamanlara uzanan bir yolculuk sunarken, bugün bu sanat; kişisel hikayelerin, duyguların ve yaşamın izlerini kalıcı kılan bir ifade biçimi olarak değer kazanıyor.
Alpago, sadece teknik bir uygulayıcı olmanın ötesinde, her dövmenin müşterisinin yaşamında derin bir anlam taşıdığını savunuyor. Onun için dövme, fırça darbeleriyle resim yaparcasına cilt üzerinde işlenen, ruhun izlerini taşıyan bir sanat formudur. Müşterilerine sunduğu özenli model seçimi, konumlandırma ve kişisel danışmanlık sayesinde, sanatını “fotoğraftakinden daha iyi” bir deneyime dönüştürüyor.
Kenan Yüzgeç’ten aldığı ilham ve destekle dövme dünyasına adım atan Alpago, fırça darbelerinin ritmini dövme iğnesinin hareketiyle yakalıyor. Müşterilerinin yaşamlarına kalıcı izler bırakma misyonuyla hareket eden sanatçı, her tasarımda titizlikle çalışıyor; bu yaklaşımı, müşteriler tarafından büyük beğeni topluyor.
Son olarak, Alpago’nun sanat yolculuğu, 2024 yılında Los Angeles’a yerleşmesiyle yeni bir boyuta taşındı. Los Angeles’ta, Pomona Tattoo Convention 2024’te “2. Best Skull” ve “3. Best Realism” ödülleriyle taçlandırılan bu kariyer, dövme sanatındaki ustalığının ve özgün yorumunun uluslararası arenada da takdir edildiğini gösteriyor.